ŞEHİR KURUMLARI YAKLAŞIMI

ŞEHİR

Şehir; bir coğrafyada yaşayanların o coğrafyanın kaynakları ve iklimi merkezinde, ihtiyaç ve tüketim alışkanlıkları çerçevesinde, yüzyıllar içerisinde oluşturduğu davranış kalıplarının tecessüm etmiş halidir. Şehir, şehirlilerin bütün ihtiyaçlarını karşılayabilme yeterliliğine sahip olmalıdır.

Şehrin Kaynakları ve Müktesebâtı

Şehri tanımlayan birinci unsur vehbîdir.  Şehrin coğrafyası, iklimi ve doğal kaynaklarıdır. İkinci unsur ise kesbîdir: Meslekler ve ticaret merkezleri, içtimai münasebetler ve usûl, sanat ve zanaat gibi şehrin zamanla geliştirdiği değerlerdir. Yani şehrin müktesebâtıdır. Muhteviyatında kadim ve ebede işaret eden kavramlar (ile tanımlanan olgular) müktesebâtın asıllarıdır. Şehrin müktesebâtı kadim kavramlar üzerinde kademeler ile sürekli gelişir.

Değişim adına kademesini kaybeden şehirler savrulur.

Şehrin Zenginliği

Şehirlerin zenginliği,  şehrin kaynakları ve müktesebâtı ölçüsünde, şehirlinin tüketim alışkanlıklarıyla şekillenen hizmetler, ürünler ve eserlerin ihtiyaçları karşılama derecesidir.

Şehrin Kurumları

Şehrin müktesebâtı ve kaynakları şehrin sabiteleridir. Bu sabiteler şehirlinin davranış kalıplarının şekillendiği, geliştiği ve paylaşıldığı şehrin kurumlarında temerküz eder.

Şehrin sabiteleri (kurumları) şehrin karar yerleridir.

Şehrin Akışı ve Döngüler

Sabitelerden ürün ve eserlere, ürün ve eserlerden tüketim alışkanlıklarına doğru seyreden hareketler “şehir akışını” oluşturur.

Şehir akışı; şehirlilerin ihtiyaçları çerçevesinde döngü(ler) oluşturur.  Bu döngüler bir yandan şehirlilerin mevcut ihtiyaçlarını karşılarken diğer yandan şehir müktesebatını geliştirir. Böylece şehir; şehirlinin değişen ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde gelişir.

Şehir, Örf ve Sulh

Döngüler şehri zamanla bir cazibe merkezi yapar ve şehir zenginliği iç içe geçmiş döngülerin akışında diğer şehirlerin zenginliği ile bütünleşir ve pekişir. Zira her şehirde farklı sabitelerle farklı ihtiyaçlar için zenginlik üreten bir müktesebat ve benzer döngüler mutlaka vardır.

Farklı müktesebat ve kaynaklarla zenginlik üreten şehirlerin birbiriyle tanışması ve münasebetleri zamanla -doğal olarak- ortak değerlerin paylaşılmasına ve bilinmesine neden olur ki bu durum (örfün gelişmesi) sulh’un kaynağıdır.

Şehir ve Tüketim Alışkanlıkları

Örf; latiftir, şehirlinin davranış kalıplarına nüfuz eder, şehirlinin tüketim alışkanlıklarını şekillendirerek şehrin ürünlerinde, hizmetlerinde, eserlerinde zevk ve zarafet olarak tezahür eder. Kavramsallaşır, kökleşir ve her alanda şehrin asıllarını (usûlünü) oluşturur.

Tüketim Alışkanlıkları ve Bağımlılık İlişkisi

Bağımlılık; irade dışı istek anlamındadır. Haz ile ilgilidir. Günümüzde her ne kadar zevk ve haz eş anlamlı olarak kullanılsa da aralarında derin bir fark vardır. Zevk; ince ince işlenmeye, nakşetmeye, sabır ve demlenme ile sonuç almaya/tatmine işaret eder. Örfün bir parçasıdır.

Haz; hızlı tatmine, tatmin için her seferinde daha fazlasına/kesafete işaret eder. Bu durumda sonuçlar usûlden önce gelir, hatta usûl anlamsızlaşır zira demlenmeye mecal yoktur. Haz, müktesebatı feda eder. İhtiyaçlar sınırsız, kaynaklar sınırlı anlayışıyla şehir birlik alanı değil, rekabet alanına dönüşür. Örf yerini bilinmezliğe bırakır, sulh bozulur.

Zevk yerine haz, sabır yerine hız, ahir yerine an, kadim yerine nevzûhur olana hürmet şehrin bütün sabitelerini anlamsızlaştırır, şehrin akışı bozulur. Şehrin kadim merkezleri karar yeri olmaktan çıkar ve feda edilir.

Şehrin Şahsiyeti

Öngörülemez ve bilinmez bir ortamda savrulmalar şehrin tortularının biriktiği mekânlarını, haz merkezlerini şehrin sabiteleri haline dönüştürür. Kadim sabiteler (artık eski/tarihi olarak anılan) korunması gereken bir teşhir unsuru olarak şehrin akışının ve döngülerinin dışında kalır. Şehirde yaşayanlar şehirli olmaktan çıkıp şehirde istihdam edilenler olur. Yani şehrin hademelerine dönüşür. Çünkü meslek ve ocak sahibi olabilmesini sağlayan, kendi özkaynaklarıyla kendine zenginlik üretebilecek müktesebâtını haz, hız, rahatlık adına feda etmiştir. Şehir şahsiyetini kaybetmiştir.

Şahsiyeti kaybolmuş şehirler (1) şehirde yaşayanların “kendini gerçekleştirme ihtiyacı”nı tatmin edebileceği müktesebâtı kaybeder, (2) şehirli önce şehre, akabinde birbirine saygısını kaybeder, (3) şehirliler birbirinden uzaklaşır, sosyalleşme ihtiyacı karşılanamaz, (4) güvenlik ve güvenilirlik kaybolur, (5) gündelik ihtiyaçların temini bile çok zor karşılanır.

Şehir Kurumları ve Şehremini

Şehirlerin müktesebâtı şehir kurumlarında (institute) temerküz ve tezahür eder. İster belediye, ister valilik veya bir meslek örgütü olsun şehrin müktesebâtını bilmeden ve anlamadan:

  • Şehrin kaynaklarını harekete geçiremez,
  • Kendi kurum kaynaklarını verimli yönetemez,
  • Şehrin diğer kurumlarıyla işbirliği yapamaz,
  • Hizmet vermesi gerekeni, istihdam ederek tatmin oluşturmaya çalışır,
  • Şehir içinde oluşturulan suni rekabet ve çatışmalarda yıpranır,
  • Faaliyetleri müktesebâtı beslemez, dağınık faaliyetler içinde kaybolur,
  • Öngörülemez bir kurum olarak, bilinemez faaliyetleriyle güvenin değil, kaygının kaynağına dönüşür.

Oysa şehir kurumları, şehrin karar yerleridir ve faaliyetleri bütünlük arz etmelidir. Şehir kurumları, faaliyetleri ve yürüttükleri projeleri için tanımlanmış kaynağı, şehir müktesebâtını harekete geçirerek şehirliler için zenginliğe dönüştürebilir. Bunun için şehir kurumları arasında rekabet yerine işbirliğini esas alan bir proje kurgusu gereklidir.

Şehremini 15 yıllık birikimiyle hangi şehir kurumuna hizmet verirse versin, yürüttüğü bütün projelerde şehrin diğer kurumlarının da projelerde taraf olabileceği çalışma metotları geliştirmiştir.

Şehremini, kurum ve şehir analizleriyle şehrin ve kurumların müktesebâtı,  şehirlilerin beklentilerinin şehrin müktesebâtıyla nasıl ve hangi metotlarla karşılanabileceğine yönelik çalışmalar yaparak kurumların ihtiyaç duyduğu bilgiyi üretir.

Nasıl bir teşkilata sahip olmaları gerekliliği yasalarla belirlenmiş olan şehir kurumlarının liderler ve yöneticilerinin murakabe ve müdahale gücünü sağlayacak ve pekiştirecek mevzuata uygun yönetim modelleri geliştirir.

Özellikle şehir kurumlarının kaynak üretmesi ve kaynak yönetimi konularında önlerine çıkan zorlukları aşmak üzere dağınık olan şehrin kaynaklarını harekete geçirmeye yönelik çalışmalar yapar, projeler geliştirir.